KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
Kişilik, genetik olarak taşıdığımız özellikler (mizaç) ve daha sonra çevrenin etkisiyle şekillendirdiğimiz karakterin birleşmesiyle oluşur. Doğduğumuz andan itibaren etrafımızdakilerin etkisi ve doğuştan getirdiğimiz özelliklerle kendimize ait bir kişilik yapısı oluştururuz. Bu özellikler kişiye özel ve biriciktir. Bu nedenle kişilik özellikleri ile kişilik bozukluklarının birbirinden ayırt edilmesi önemlidir. Örneğin özgüveni yüksek ve etkileyici konuşma özelliğine sahip olan birisine narsisistik kişilik bozukluğu, içe dönük insanlarla iletişim kurmaktan hoşlanmayan birine de şizoid kişilik bozukluğu tanısı konulmamalıdır.
Kişilik bozuklukları A kümesi (paranoid, şizoid ve şizotipal), B kümesi (borderline, narsisistik, histriyonik ve antisosyal) ve C kümesi (bağımlı, çekingen ve obsesif-kompulsif ) olmak üzere gruplandırılmaktadır. Her grubun kendine ait spesifik özellikleri bulunmaktadır ancak genel olarak kişilik bozukluklarının özelliklerine baktığımızda;
• Toplum kurallarına uymakta güçlük çekme ya da farklı bir yaklaşımda bulunmak
• Diğer insanlarla iletiş kurma ve sürdürmede zorluk çekme
• Stres ve problemler karşısında başa çıkama stratejileri kullanamama
• Davranış örüntüsünde bozukluk
• Esnek olmayan katı bir inanç sistemi bulunmaktadır.
KİŞİLİK BOZUKLUĞUNUN NEDENLERİ
Kişilik bozukluklarının nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik geçiş, travmalar, ebeveynlerin yanlış rol-model olması, stresli yaşam olayları kişilik bozukluklarının oluşmasında etkili olan faktörlerdir.
A KÜMESİ KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
PARANOİD (KUŞKUCU) KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu gruptaki kişilerin temel özelliği, başka insanların kendilerine zarar vereceği, onları kandıracağı ve sömüreceği inancının hakim olmasıdır. Söylediği sözlerin daha sonra kendi aleyhine kullanılacağı düşüncesiyle çevresindeki insanlarla iletişim kurmaktan kaçınırlar. Ortada bir neden olmaksızın diğer insanların hareket ve sözlerini kendi üzerlerine alınır ve bir tehdit olarak algılarlar bu nedenle de yoğun bir şekilde kin beslerler. Eşinin ya da partnerinin sadakatinden sıklıkla şüphe duymak da bu bozukluğun bir diğer özelliğidir.
ŞİZOİD KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu kişiliğin temel özelliği mesafe koymak ve kendi iç dünyasıyla meşgul olmaktır. Bu kişiler diğerleriyle iletiş kurmaktan kaçınırlar, yakın ilişki kurmaktan hoşlanmazlar, soğuk, mesafeli ve tuhaf görünürler, duygularını ifade etmekte ise kısıtlıdırlar. Bu kişilerin sanat ya da bilim gibi özel ilgi alanları bulunabilir ve kişiler bu alanla ilgilenmekten, kendi iç dünyalarında yaşamaktan hoşlanırlar.
ŞİZOTİPAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu kişiliğin temel özelliği ise düşünce ve duygularda gariplik, tuhaf ve büyüsel inançların var olmasıdır. Bu kişiler aynı zamanda paranoid düşünceler de barındırırlar bu nedenle de diğerleriyle uzak ve kısıtlı iletişim kurabilirler. Sıra dışı görünme, olağan dışı düşünceler ve gelenekten bağımsız garip inançlar, toplumsal kaygı ve çarpıtılmış algısal deneyimler bu kişilik tipinde görülmektedir.
B KÜMESİ KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Ergenlik dönemi itibariyle (15 yaş ) başlayan ve hala süregelen diğerlerinin haklarına saldırma, çıkarları için kullanma, yasaları ve toplum kurallarını çiğneme, empati eksikliği bu kişiliğin temel özelliklerindendir. Bu kişilerin manipülatif davranışları ve dürtüsel davranışları önemli ölçüde yüksektir. Bu kişiler çocukluk döneminde davranım bozukluğu göstermektedirler. Yalan söyleme, cinsel istismarda bulunma, hırsızlık yapma, şiddet davranışında bulunma sıklıkla görülmektedir. Yetişkinlik döneminde de yine aynı şekilde suç sayılacak eylemlerde bulunma (sıklıkla tutuklanma ile sonuçlanır), yalan söyleme, dolandırma, saldırganlık, sorumsuz yaşam tarzı (keyfi işsizlik ve parasal sorumluluklarını yerine getirmeme) bu kişiliğin özelliklerindendir.
BORDERLİNE KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu kişiliğin temel özelliği duygulanımda süregiden tutarsızlık ve kimlik duygusundaki karmaşadır. Boşluk duygusu, yalnızlık, rastgele cinsel ilişkide bulunma, alkol ve madde kullanımı, kendine zarar verme davranışı, güvensiz araç kullanımı, antisosyal davranışlar ve depresif durum bu kişilikte görülmektedir. Bu kişilerin terk edilmeye karşı yoğun bir kaygısı vardır aynı zamanda da terk edilmemek için yoğun bir çaba gösterirler (pahalı hediye alma, intihar ve kendine zarar vermekle tehdit etmek). Kişiler arası ilişkilerde de karşısındaki kişiyi bir anda yücelterek onu göklere çıkarır daha sonra ise ortada herhangi bir neden yokken bir anda o kişiyi yerin dibine sokar. Bu şekilde iki uçlu duygulanıma sahiptirler. Yine bu kişilikte yersiz ve yoğun öfke sıklıkla görülmektedir.
HİSTRİYONİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu kişiliğin temel özelliği dikkati üzerine çekmek ve olayları dramatize etmektir. Bu kişiler abartılı duygusal tepkilerde bulunur ve olayları dramatize ederken sıklıkla yalan ve uydurma öyküler oluştururlar. Bu kişilikte dikkat çekmek ve ilgi odağı olmak çok önemlidir. Bulundukları ortamda ilgi merkezi olmaya çalışırlar. Sıklıkla dikkat çekici ve teşhirci kılık kıyafete sahiptirler. Fiziki görünüşe ve kıyafetlerine çok önem verirler. Diğerleriyle olan etkileşimlerinde de cinsel yönden ayartıcı ve uygunsuz davranırlar. Duygusal olarak yüzeysellerdir, yapmacık mimik ve konuşma tarzına sahiptirler. Kolay etki altında kalır ve ilişkilerin çok yakın olması gerektiğine inanırlar.
NARSİSİSTİK KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu kişiliğin temel özeliği ise kendine olan yoğun ve abartılı beğeni, kendini diğerlerinden üstün ve ayrıcalıklı görmedir. Bu kişiler dışarıdan oldukça özgüvenli ve etkileyici gözükürler ancak bu kişiler kendi içlerinde kendilerini değersiz ve sevilmez olarak görürler. Diğerlerinin beğenisini ve onayını almak bu kişiler için önemlidir ancak çevresindekiler tarafından eleştirilmeye abartılı tepkiler gösterirler ve bu gibi bir durumla karşılaştıklarında ise diğerlerini küçümseme ve alay etmeye başlarlar. Empati eksikliği, çıkarları için diğer insanları kullanmak, hak talep etmek bu kişiliğin diğer özellikleridir.
C KÜMESİ KİŞİLİK BOZUKLUKLARI
ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu kişiliğin temel özelliği reddedilme korkusu ve sosyal olarak etkileşimden kaçınma göstermektir. Toplum içindeyken eleştirilmekten, hata yapmaktan, çirkin görünmekten ve beğenilmemekten kaygı duyarlar. İletişimde yavaş ve az konuşurlar, duyguları açık şekilde ortaya koymazlar bu nedenle de iletişimleri kısıtlı kalır. Kendi içlerinde diğerleriyle iletişim kurup sosyalleşme istekleri vardır ancak diğerleri tarafından reddedilme kaygısıyla bu isteklerini gerçekleştiremezler. Sevileceklerinden kesinlikle emin olmadan bir ortama girmezler ya da insanlarla iletişimde bulunmazlar.
BAĞIMLI KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu kişiliğin temel özelliği ise sorumluluk almakta ve bağımsız hareket etmekteki zorlanmadır. Bu kişiler güçlü ve güvendikleri bir kişinin sürekli hayatlarında bulunmasını ister ve bu kişinin kendileri adına karar alıp adım atmasını beklerler. Desteksiz kaldıklarında ise abartılı şekilde kaygılanırlar. Kendi çevrelerinde de kendilerine benzeyen bağımlı kişileri tutarlar. Diğerleriyle ilişkilerinde oldukça uyumlu, yapıcı özellikler gösterirler ve sıklıkla bu uyumlu hal kişinin kendisinden fazlasıyla vermesiyle devam eder. Bu nedenle de başkaları tarafından maddi ve manevi olarak istismar edilirler.
OBSESİF KOMPULSİF KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bu kişiliğin temel özelliği ise katı, kuralcı ve mükemmeliyetçi tutumlarının var olmasıdır. Bu kişiler sıklıkla kontrol gereksinimi duyarlar. Düşünce ve davranışlarında esnek ve uyumlu değildirler. Ayrıntılarla gereğinden uzun şekilde ilgilenirler, verilen işi en eksiksiz ve hatasız şekilde tamamlamaya çalışırlar, kendilerine zaman ayırmayacak ve dinlenmeyecek şekilde çok çalışma, ahlak konusunda aşırı derecede katı adaletli olmak bu kişiliğin diğer özellikleridir.
KİŞİLİK BOZUKLUKLARINDA TANI VE TEDAVİ
Kişilik bozukluğu olan kişiler genelde durumlarının farkında değildirler ve bu nedenle kendi istekleri ile tedaviye başvurmazlar. Sıklıkla aile ve arkadaşlarının durumdan rahatsız olması ve onların isteği ile tedaviye gelirler. Bu nedenle A kümesinde olduğu gibi tek başına olan içe dönük kişiler sıklıkla tedavi olmadan hayatlarını sürdürürler. Antisosyal kişilik bozukluğunda ise genelde yasal süreç nedeniyle kişiler tedaviye getirilir.
Bu kişiler tedaviye geldiklerinde ise tanılama için kişilik testleri ve klinik görüşme kullanılmaktadır (Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri, DSM-IV için Yapılandırılmış Klinik Görüşme, Kişilik Organizasyonu Envanteri, Millon Çok Yönlü Klinik Envanteri).
Tedavide ise en önemli etken kişinin bu sürece istekli olmasıdır. Çünkü kişilik bozukluklarını tedavi süreci yıllarca sürmektedir. Psikoterapide amaç kişinin hatalı olan düşünce ve davranışlarının yeniden yapılandırılmasıdır. Eksik olan iletişim becerisinin kazandırılması ve katı olan inanç ve değerlerin esnetilmesidir.