Pandemi Sürecinde Belirsizlik ve Kaygı

Belirsizlik ile Karşılaştığımızda Kaygılanmak Normal midir ve Zihinsel Sağlığımızı Nasıl Koruruz?

Bulunduğumuz süreçte ise belirsizlik hissiyle birlikte en çok ortaya çıkabilecek psikolojik güçlüklerden biri kaygı ve endişedir. Enfekte olacak mıyım? Aşı ne zaman bulunacak? İşim güvende mi? Hayat ne zaman normale dönecek? Uzmanların bu ikilemlerden bazıları için tahminleri olabilir, ancak kesinlik yok ve bu bizi endişelendiriyor. Bilinmeyeni çözmenin iki yolu vardır. Algılanan risk miktarını azaltmak veya belirsizliğe toleransımızı arttırmak.

Hayatın çoğunun kontrolümüz dışında olduğunu unutmamak gerekir. Ancak en önemli olanları kontrol edebilme yeteneğine sahibiz. Fikirlerimiz, dürtülerimiz ve arzularımız. Yani zihinsel ve duygusal durumlarımız. O halde yapabildiklerimizi değiştirirken, yapamayacaklarımızı kabul etmeye odaklanabiliriz.

Pandemi gibi özel durumlarda, fiziksel aktivitenin az olması veya hiç olmaması da zihnimizi olumsuz yönde etkileyebilir. Zihinsel motivasyon eksikliği fiziksel hareket eksikliği ile bağlantılıdır. Fiziksel hareketlilik arttığında zihinsel motivasyonun da arttığı gözlemlenmiştir. Fiziksel ve zihinsel durgunluk mutsuzluk, umutsuzluk, öfke, çabuk sinirlenme, üzüntü, korku gibi duygularımızı tetikleyebilir.

Herkes kaygı hisseder. Kaygı, çoğu zaman yaşamı sürdürmemize yarayan ve tehdit anında bize sinyal gönderen insani bir duygudur. Bu tür kaygılar normal kaygılardır. Örneğin yaya olarak karşıdan karşıya geçerken bir arabanın bize doğru hızla geldiğini görürsek kaygılanırız. Bu kaygı bize bir şeylerin yolunda olmadığını, hayatımızın tehlikede olabileceğine dair bir sinyal gönderir. Kaygının bizi uyarması ile birlikte koşmaya başlarız ve arabanın altında ezilmekten kurtuluruz. Bu doğrultuda ele alacağımız kaygı, normal ve istenirdir. Kişinin tehlike olmadığı halde gerçekleşemiş bir durum için kaygı hissetmesi, kaygıyı genellemesi ve kaygının yaşamının her alanında yayılması ise nevrotik kaygıdır. Bu kaygı birey için yıkıcı ve zararlıdır.

Peki, Pandemi Sürecinde Bizi Neler Kaygılandırdı?

•Günlük, olağan rutinimizin bozulması:Hepimiz birden kendimizi hiç alışık olmadığımız düzenin içinde bulduk. İlk birkaç gün tatil gibi algılayıp biriktirdiğimiz ev işlerini yapsak da aslında alışveriş alışkanlıklarımız, sevdiklerimizi görme sürelerimiz gibi pek çok değişiklikle karşılaştık. Bu değişiklikler pek çok kişi için stres, kaygı faktörü olabilir. Günlük yaşam rutinlerimiz bozulduğunda önümüzdeki günlerde ne olacağına dair bir belirsizlik ve onu takip eden kaygı oluşabilir. Kişi kendini güvende hissetmemeye başlayabilir.

• Doğru Bilgiye Ulaşamama: Sosyal medyanın getirisi olarak bilgi kirliliği çok fazla ve doğru bilgiye ulaşmak güç. Güncel haberleri takip etmek isterken güvenilir olmayan kaynaklardan kaygı arttıracak asılsız haber ve bilgilere maruz kalabiliyoruz.

• Hastalık Kapma/ Bulaştırma: Hastalığı kendimiz kapmaktan da korkuyoruz taşıyıcı olup başkalarına bulaştırma ihtimalimizden de.

Bunca Belirsizliğe Ve Stres Kaynağına Rağmen Ruh Sağlığımızı Korumak İçin Neler Yapabiliriz?

Hiçbir Şey Sonsuza Kadar Sürmez
Her ne kadar sürecin ne zaman biteceğini öngöremiyor olsak da hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmediğini sık sık kendimize hatırlatmakta fayda var.

Sosyal İletişimde Aktif Kalın
Sosyal bağlantılarımızla iletişime geçerek, bu süreci nasıl geçirdiklerine dair bilgi alışverişinde bulunabiliriz. Eğer bu konuyu gündemimizde daha fazla tutmak istemiyorsak sevdiklerimizle video konferans yaparak başka şeylerden bahsedebiliriz. Kurallara uyulan, güvenli ortamlarda sevdiklerimizle iletişimi sürdürebiliriz.

Harekete Geçin
Evde egzersiz planları yapabiliriz. Böylece vücudumuz, bize mutluluk veren ve stresi azaltan hormonlar salgılar, kan dolaşımımız hızlanır ve ciğerlerimize daha fazla oksijen girer. Zihinsel motivasyon eksikliği fiziksel hareket eksikliği ile bağlantılıdır.

Fazla Bilgiye Maruz Kalmayın
Hepimiz gelişmeleri televizyon ve internet aracılığı ile takip ediyoruz. Bilgi alma isteğimiz çok normal ancak fazla bilgiye maruz kalmak bizi daha çok stresle yüzleştirebilir. Evdeyken interneti gereğinden fazla kullanmamak, her gün belirli zaman aralığında haberlere bakıp sonrasında hayatımıza devam ederek gün boyunca kendimizi doğru yanlış bilgiler içinde boğmamak ruh sağlığımızı korumamıza yardımcı olur.

Endişelenmek için Zaman Planlayın
Endişe için zaman planlamak mantığa aykırı gelebilir. Sonuçta, durum hakkında zaten çok fazla endişelendiğinizi düşünebilirsiniz. Nasıl yapacağınızdan bahsedeyim.

• Endişe verici bir zaman ayarlayın. Oturup endişelenmek için 15 dakikalık bir zaman aralığı seçin.
• Endişeli zamanınızda endişelenin. Bir günlüğe yazın, birisiyle bunun hakkında konuşun veya endişelenmeniz gereken her şeyi düşünün.
• Zamanın dolduğunda endişelenmeyi bırakın . Zamanınız bittiğinde kalkın ve sizi bu endişelerden uzaklaştıran bir aktivite yapın.
• Endişe verici düşünceleri endişe verici zamanınıza erteleyin . Kendinizi planlanan zamanınızın dışında endişelenirken bulduğunuzda, kendinize henüz zamanın olmadığını ve daha sonra bunun için endişeleneceğinizi hatırlatın.

Kontrol Edebileceğiniz Şeylere Odaklanın
Pandemi sırasında kontrolünüz dışında birçok şey vardır. Kendinizi ve ailenizi güvende ve sağlıklı tutmak için aldığınız önlemler gibi kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanmak önemlidir. Gereksiz sosyal teması azaltmak, ellerinizi yıkamak ve mali durumunuzu yönetmek için çalışmak bunlardan sadece birkaçı. Kendinize ne kadar iyi baktığınızı, arkadaşlarınız ve ailenizle ne sıklıkta konuştuğunuzu, sosyal medyada ne kadar zaman geçirdiğinizi kontrol edebilirsiniz.

Bahsettiğim önerileri denemenize rağmen kaygı şiddetinizde azalma meydana gelmiyorsa bir uzmandan destek alabilirsiniz.

Merve TOKGÖZ
Uzman Klinik Psikolog

.


Tüm hakları saklıdır FLORYA HASTANESİ